4 Mart 2014 Salı

Futbol Ve Futbolu İnceleme Üzerine

Futbolda tüketim: Seyir ve Seyirci

Bugünkü ticarileşmiş futbol, işçi sınıfı erkeğinin gençken kendi
arkadaşları arasında amatör olarak ve ligde seyirci olarak giriştiği bir sosyal,
kültürel, siyasal ve ekonomik faaliyettir.
Seyir tüketme faaliyetidir: Futbolun tüketimi seyir ile olur ve tüketen
seyirci seyirden geçerek üretimin koşulunu yeniden-üretir. Seyir yerinin
koşullarına bağlı olarak diğer tüketim faaliyetleri oluşur ve sonraki-tüketim
faaliyetlerinin koşulları da üretilir. Diğer tüketim faaliyetleri seyir sırasında
stadyumda, kahvede, evde (seyir edilen yerlerde) yapılan tüketimleri içerir.
Sonraki-tüketim faaliyetleri koşullarının üretimi, futbolla, promosyonla,
reklamla ve medya içi tartışmalar ve kişilerarası ilişkilerle bilişlerin işlenmesi
(işlenmiş olanların yeniden üretimi) faaliyetlerini kapsar.
Seyircilerin incelenmesi maddi yapının yeniden-üretimi bağlamında veya
düşünselin (ideolojilerin, beklentilerin, düşüncelerin, duyguların) yenidenüretimi
bağlamında ele alınabilir. Futbolda insanlar (seyirci, müşteri, taraftar,
oy ve vergi veren olarak), sadece futbol kulübünün ve futbol etkinliklerinin
varoluş koşulu değil; aynı zamanda futboldan geçerek çıkar sağlayan bütün
örgütlü yapıların da yeniden-üreticisidir.
Seyirciler futbolun var oluşunun zorunlu koşulu olmalarına rağmen,
amigolar, çevresi ve örgütlü taraftar yapıları gibi sınırlı bir yapılanma dışında,
örgütlü olmadıkları için futbol ve kuruluşlarının ekonomik ve siyasal
politikalarında doğrudan bir etkiye sahip değildirler.
Futbol seyircisi denildiğinde, ister stadyumda seyretsin isterse stadyum
dışında bir yerde seyretsin, en az iki şey akla gelir: (1) Seyirden geçerek
materyal zenginliğin yaratılması ve (2) bilişsel ve davranışsal yoksulluğun
yaratılması.
Futbolda materyal zenginliğin yaratılışı
Futbolla ilgili en önemli araştırma konularından biri, zenginliğin
yaradılışının doğasının incelenmesidir. Çünkü futbolla aynı anda hem
materyal zenginlikler (dolayısıyla materyal yoksunluklar) hem de “bilişsel
yoksunluğun zenginleştirilmesi” yaratılır.
Futbolu inceleme üzerine 29
Futbol, “olay hazırlamadan” (maç düzenlemeden) geçerek materyal
zenginliklerin (ve bilişsel yoksunlukların) yaratıldığı gözde bir faaliyet
alanıdır. Olay hazırlama bir zamanlar sadece hafta sonuyla sınırlıyken,
özellikle küreselleşmeyle birlikte, futbol ulusal, bölgesel ve uluslararası olay
hazırlayan trilyon dolarlık profesyonel ekonomik faaliyete dönüştürüldü. Bu
faaliyette, güçlüler ile güçsüzler arasında hem zenginliğin (ve yoksunluğun)
yaratılmasında hem de paylaşılmasında farklılıklar derinleşti.6
Kulüpler yoluyla zenginliğin yaradılışı ve paylaşımı
Kulüplerin yaptığı iş diğer şirketler gibidir: Eğlence olarak adlandırılan
bir ürün satılır. Birim maliyetler, harcamalar, giderler ve gelirler, şirket
ekonomisinin bütün özelliklerine sahiptir: kar veya zarar edilir.
Futbol işinde kazanç birbirini destekleyen iki temel öğeye sahiptir: Maç
kazanma ve ekonomik kar. Futbol işinde, hemen hemen bütün dünyada
kazançlarla ilgili muhasebe hilelerinin/sahtekarlıklarının yapıldığı düşüncesi
hakimdir. Bu da temelsiz dedikoduların ötesindedir: Çünkü, örneğin, futbol
kulüpleri gelir ve harcamaları kulübün diğer yatırımları ile birleştirilerek,
muhasebede “kitabına uydurma” yöntemi gerçekleştirilebilmektedir. Eskime/
yıpranma gibi kalemler yoluyla amortisman giderlerini artırma ve vergiden
düşme; sahiplere ve yüksek yönetimde yer alan ortaklara yüksek maaşlar
ödeyerek masrafları (genel yönetim giderlerini) çoğaltma gibi…
Kulüplerin ekonomik gelirlerinin en önemli kalemini ürün satışından elde
edilen gelirler oluşturmaktadır:
Doğrudan gelirler: Bilet satışından elde edilen gelirlerden alınan pay.
Dolaylı gelirler: Forma üzeri reklamlar, stadyum reklamları, televizyon ve
radyo yayın hakları, kulüp arması/amblemi taşıyan malların pazarlamasından
elde edilenler, futbolcu-kulüp-şirket özel reklam anlaşmaları, stadyumlardaki
satış mağazalarından alınan gelirler.
Giderlerde ise, iş gücüne (futbolcu, kulüp çalışanı vb.) ödenen ücretler ve
futbolcu transferi adı altında gerçekleşen satın almalar en büyük harcama
kalemini oluşturmaktadır. Seyahat ve idman harcamaları da bazen oldukça
kabarık olabilmektedir. Yöneticilere ödenen ücretler, çoğunlukla haksız
kazancın bir örneği olarak, oldukça yüksek bir maliyet kalemi olabilir.
6 Küreselleşmede spor-medya-turizm ilişkisi yoluyla uluslararası eşitsizliklerin derinleşmesiyle
ilgili ayrıntılı değerlendirme için bkz: Nauright, 2004.
30 İrfan Erdoğan
Türkiye gibi ülkelerde para aklama amacıyla da bu kalemin ne ölçüde
kullanıldığı üzerinde düşünülmesi gereken bir sorunsaldır. Bunları donanım/
mekan giderleri takip eder: Futbol takımları için birincil sermaye maliyetleri
arasında yer alan futbol malzemeleri popüler futbol tüketimini de sağlayan bir
işkolu olmuştur. Kendi futbol tesisleri (stadyumları, futbol salonları ve idman
alanları) olmayanlar için kira harcamaları; tesisleri olanlar içinse bakım ve
onarım, vergi vb. masraflar ortaya çıkmaktadır.
Futbol liginde para kazanma ve kaybetmede koşullar çok dengesizdir.
Futbol takımları arasında (hem ligler içinde hem de ligler arasında) uçurum
olarak nitelenebilecek kar ve zarar farklılıkları vardır. İngiliz Süper Ligi
futbol takımlarından Manchester United’ın yıllık karı ile Avrupa Şampiyonlar
Liginde mücadele eden Galatasaray’ın yıllık karı (daha doğrusu mevcut
durumdaki zararı) arasındaki fark veyahut Trabzonspor Kulübünün yıllık
kazancı ile Altay Futbol Kulübünün yıllık kazancı arasındaki fark bu durumun
göstergeleridir. Büyük birkaç takım varlıkları ve ilgili pazarlarla (özellikle
medya ve reklam) ticari ilişkilerinin nicel ve nitel fazlalığı nedeniyle
diğerlerinden çok büyük avantaja sahiptirler.
Futbolun kent ve ulusal ekonomiye katkısı da incelenmelidir. Takımların,
stadyumların, karşılaşmaların kentsel ekonomik dinamizmin belirleyicisi
olduğu iddialarının ayrıntılı bir biçimde araştırılması gerekir.
Seyirden geçerek materyal zenginliğin yaratılması
Lig karşılaşmalarının özellikle büyük kentlerde başlaması ve oradan diğer
kentlere yayılması seyirci ve sermaye potansiyeliyle ilişkilidir. Kentleşme
sermayenin futbola yatırım yapmasını ve takımların kurulmasını da
beraberinde getirmiştir. Televizyonun günümüzdeki egemenliğine rağmen,
gene de büyük lig maçlarının nüfus bakımından çok olan metropollerde
yapılması arzusu egemendir ve böyle de olmaktadır.
Futbolda seyirci ilk bakışta giriş parasıyla maç süresince yer kullanımı ve
seyir hakkını alan müşteri olarak görünür. Stadyumda maç seyreden seyircinin
futbol endüstrisi ve stat içi ve dışında satış yapan hizmetler sektörü için
önemi, televizyonun ve reklamcılığın futbola yaygın bir şekilde girmesiyle
farklılaşmıştır. Seyirci olmak için stadyuma gitme gereği ortadan kalkmış ve
televizyon stadyumdaki maçı evde oturma odasına ve grup izlemesi için
kahvehaneye getirmiştir. Böylece seyir konumunun stadyumla sınırlanması
ortadan kalkmış ve geniş kitlelere Tv yoluyla ulaşılması gerçekleşmiştir.
Futbolu inceleme üzerine 31
Seyirdeki bu yer ve zaman çeşitlenmesi yanında bir diğer önemli değişim
daha olmuştur. Bu değişimle, seyirci müşterilik yanında, para getiren emtiaya
dönüşmüştür: Televizyon futbol yayınlarında seyirci televizyon firması için
paralı yayında müşteridir. Emtia olmasını açıklamak gerekir: Futbol yayını
yapan televizyon şirketi maç sırasında reklam veren firmalardan reklam
zamanı için para almaktadır. Televizyonun aslında reklamcıya sattığı zamanın
değeri hesaplanmış seyirci çokluğuna (rating) göre ayarlanmaktadır. Böylece
televizyon şirketi seyircilerin dikkatini (yayın zamanı süresinde televizyon
seyredenlerin nicel çokluğunu, yaş ve cinsiyet özelliklerini kullanarak)
reklamcıya satmaktadır. Televizyon şirketiyle reklam şirketi arasında el
değiştiren değer reklamcının televizyoncuya verdiği para ve televizyoncunun
reklamcıya sunduğu belli demografik özelliklere sahip seyircidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder