4 Mart 2014 Salı

Futbol Ve Futbolu İnceleme Üzerine

FUTBOLUN YASAL DÜZENLENMESİ

Örgütlü yaşam, egemenler arası yarışın ifade alanı olan meşrulaştırılmış
siyasal güç kullanımından geçerek kurallara bağlanmıştır. Örgütlü yaşamın
ticaret ve eğlenceyle ilgili bir parçası olarak futbol kulüpleri siyasal gücün
yasal düzenlemeleri ve kontrolü dışında değildir. Dolayısıyla futbol, örneğin,
ekonomi, sağlık ve kamu güvenliği, çevre, işçi ilişkileri, mekan kullanımı
yasaları ve düzenlemelerini belirleyen politikaların da konusu olur. Birçok
ülkede devlet kurumları futbol tesisleri için sermaye sağlayan birinci kaynak
durumundadır. Futbolun ulusal ve uluslararası politikalar, ekonomik kalkınma
ve bireysel çıkarlarının gerçekleşmesi için siyasal önemi nedeniyle birçok
ülkede futbolla ilgili bakanlıklar, futbol otoriteleri ve kuruluşları vardır.
Futbolun siyasal yanı, futbolun resmi örgütlenmesi ve ilişkilerinin yasal
düzenlenmesi ve futbol kuruluşlarının kendi içi ve dışıyla olan ilişkisindeki
politikaları içerir. Siyasal süreç futbolun örgütlenme şeklini ve ilişkilerinde
yasal çerçeve ötesinde, aynı zamanda biçimlenme ve uygulamalardaki siyasal
etki ve siyasal çatışma, dolayısıyla da futbolda kazananlar ve kaybedenler
konuları önem kazanır. Futbolun bu bağlamda incelenmesi, kaynak tayin ve
kullanımının karakteri üzerine eğilmeyi gerektirir.
Futbolda oyunun kuralları
Örgütlü oyun kavramı, ilişki ve iletişimin doğasında kaidelerin olduğunu
anlatır. Aksi taktirde, oyun inşa edilemez, olamaz. Oyunda kaidelerin olması
için bir kamu yasası veya örgütlü bir yapının bunu düzenlemesi gereksinimi
ancak oyunun siyasal veya ticari örgütlülüğün bir parçası olmasıyla birlikte
ortaya çıkar. Doğal olarak, oyunun kuralları oyun ilişkisi içinden çıkıp
yükselir ve kültürel olarak şekillenir: çelik çomak gibi oyunların kurallarını
Futbolu inceleme üzerine 35
dış bir güç belirlemez. Kurallar, oynayan bireylerin bir veya birkaçının
egemenliklerinin ifadesi de değildir; yaşamın biçimlendirilişinin ifadesidir.
Futbolda bu biçimlendiriliş, oyunun ticarileşmesi ve bilinç yönetimi aracı
olmasıyla birlikte, gücün de ifadesi olur. Kuralların oluşturulması, ceza ve
ödüllerin belirlenmesi, denetleme ve uygulama için resmi örgütlenmeler
geliştirilir. Bunlar kamu kurumu ve özel yapılar olarak biçimlenir.
Futbolda, kurallar uluslararası örgütler (FIFA/UEFA) tarafından konulur
ve bu futbolun gerçekleşmesi (pazarda emtia olarak kullanılması) konulan
kurallara uyulduğu sürece mümkündür. Kurallar kapitalist sermayenin etkin
olduğu kurum ve kurullarca konulmakta; malını pazara sunmak isteyen güçler
de bu kurallara uymaktadır. Türkiye’de futbol kurallarını (uluslararası
düzenlemelerin aktarımını ve ulusal düzenlemelerin yapılmasını) Federasyon
düzenlemekte ve cezai müeyyidelere Merkez Hakem Komitesi’nce karar
verilmektedir. Oyunun kurallarını belirlemede (her sezon kaç yabancı
oyuncunun takımda yer alacağı dahil) ve ceza koyma/kaldırmada (örneğin
yıldız oyuncuya ceza verilmemesini sağlayacak ya da verilen cezayı tahkim
kurulunda kaldırtacak kamuoyu oluşturmada) kulüplerin kısmen etkili olduğu
vurgulanabilir. Sahipliğin ulusal ve uluslararası egemenliğin karakterine bağlı
olarak kurallar üzerinde etkisi üzerinde durulabilir.
Kuralların oyun sırasında uygulanması hakemlerden oluşan bir kadroya
verilmiştir. Hakem, vereceği karar elektronik kayıtla anında yanlış olduğu
saptanabilse bile, sahadaki nihai karar vericidir. Hakem sistemi temsil eder ve
kararını sahada hiç kimse değiştiremez. Kararına karşı gelme, sisteme karşı
gelmede olduğu gibi, ihtardan başlayarak çeşitli derecede cezalandırma
yollarıyla çözümlenir. Sisteme karşı gelme risk almadır ve risk alan oyuncu
bu karşıtlığını sözlü veya diğer davranış biçimleriyle ifade eder ve sonucuna
da katlanır. Hakemlik ve hakeme verilen güç ile, sisteme, uygulamalarında
“bazen” yanlış olsa bile, uyulması gereken meşruluk verilir ve insanların
bilişlerine bu işlenir. “Yakalanmazsan ve riski alırsan her şeyi yapabilirsin”
bilişinin işlendiği bir pazar ortamında, oyuncuların maç sırasındaki
davranışlarıyla “dolandırıcılık” yapması, yalan beyanı, hakeme göstermeden
veya hakemi yanıltarak sistemin kuralını kendi çıkarına uygun bir şekilde
kırmaya çalışması normaldir ve bu “kandırma” ve “çıkarına uygun bir şekilde
kazanç sağlama çabası” bol bol kullanılır. Bu tür egemenliğin uygulanması ve
“kuralları yakalanmadan çiğneme ve kendi çıkarına göre bükme” çabalarının
futbolda kullanımı ve topluma işlenen bilişsel ve davranışsal sonuçları da
incelenmelidir. Bu ilişkisel ve kural uygulama yapısının, ticari kültür ve
36 İrfan Erdoğan
ilişkiler ile olan paralelliği, teşvik ve meşrulaştırma mekanizması olarak iş
görmesi de incelenmelidir. Örgütlü yapılarda oyunun kurallarının oluşması,
gelişmesi ve değişmesinde, güç ilişkilerinin ve bu ilişkilerin amaç ve
sonuçlarının da incelenmesi gerekir. Böylece, yasalar ve kurallarla ilgili
yaratılan mitler, uydurular ve işlenen sahte bilişler de ortaya çıkmış olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder