4 Mart 2014 Salı

Futbol Ve Futbolu İnceleme Üzerine

Futbol pazarı: Ekonomik güç, performans ve zenginliğin paylaşımı

Futbolda temel pazar yöreseldir. Liglerde ise bu pazar ülke çapındadır.
Ligde başarılı olan takımın pazarı sınırlı bir zaman ve dönem için uluslararası
(Avrupa) olmaktadır. Pazarın genişliği kazancın kapsamını belirlediğinden
takımın başarısı için vazgeçilemezdir. Yerellik içine sınırlanmış bir pazarda
finansal başarı kısıtlıdır. Geniş pazardaki takımlar hem karşılaşmalarda hem
de iş dünyası faaliyetlerinde çoğunlukla daha başarılıdır. Bunların yanında
pazarlama ve takımı yönetim becerileri malî başarıyı etkileyen diğer faktörler
arasında önde gelenlerdir. Bu pazarın incelenmesi önemlidir.
İncelenmesi gereken bir diğer konu da takım performansının ekonomik
güce bağlı olarak değiştiği varsayımının araştırılmasıdır. Futbol (özellikle
futbol takımları), güçlü İstanbul sermayesinin zengin üç kulübünün
egemenliğinde gelişmiştir. Sermayenin zenginliğiyle takım performansı
arasındaki pozitif ilişki bazen ortadan kalksa da, çoğu kez Türkiye
Profesyonel Futbol 1. Lig’inde 1959 yılından beri yalnızca 4 takım şampiyon
olmaktadır. Bunların üçü ulusal ve uluslararası burjuvazinin sermaye
birikimini sağladığı İstanbul takımıdır.
Futbolda büyük sermayenin egemenliğiyle birlikte, incelenmesi gereken,
oldukça ciddi değişmeler ortaya çıkmıştır:
1. Stadyumda ve stadyum dışında (kablolu, dekoderli, ödemeli Tv ile)
seyir için daha fazla harcama yapmaktadırlar.
2. Yerel takımlar geniş taraftardan yoksundur. Bu yoksunluğa sadece
seyirci tercihi değil, aynı zamanda seyirci tercihini etkileyen medyanın futbol
gündemindeki büyüğe ve büyüklere yönelik sunumu da sebep olmaktadır.
32 İrfan Erdoğan
Markaya, iyiye, güçlüye bağlanmayı ve yönelmeyi teşvik eden tüketim
kültürü, reklamcılık ve futbol eğitimi buna önemli katkıda bulunmaktadır.
3. Büyüme ve pazardaki tekelleşmenin bir sonucu olarak, stadyum
dışındaki yayın hakkını tek bir medya şirketi almaktadır. Böylece medya
sunumu bir şirketin imtiyazı olurken, Tv kanalları da parayı ödeyen sayılı
seyircilere 90 dakikalık seyir imtiyazı sağlamaktadır. Böylece futbolda iletme
ve tüketimde imtiyazlar ve ayrıcalıklar yaratılmaktadır.
4. Oyuncular takım bulmakta zorlanmakta ve bu zorluğu dış pazardan
satın almalar (ithaller, transferler) daha da artırmaktadır.
5. Bilet satışı ve stadyumda sağlanan tüketici artı-değerinin paylaşımının
büyük kısmını stadyum sahipleri, satıcı şirketler ve futbol takımı sahipleri
almaktadır. Stadyum dışı seyirle (Tv sunumları yoluyla) yaratılan değer (son
yıllarda dünya genelinde yaygınlaşan ve ülkemizde de tartışmalara yol açan
havuz sistemine rağmen) futbol kulüplerinden çok Tv şirketleri, reklamcılar
ve diğer aracılar tarafından paylaşılan kazançtır.
6. Kapitalizmde emek sömürüsü ve ücretli kölelik futbolda da kendini
gösterir. Futbolcuların emtia olarak alım satımında, satış konusu olan ücretliköleye
bir gelir sağlanır. Futbolcuya belli bir değer (para) verilirken, en büyük
değer satışa taraf olan sahipler ve aracılar arasında el değiştirir.
7. Futbol tesisleri (stadyum, salon) içi reklamlarda ve satışlarda kazançlar
mülk (tesis) sahibinindir.
Futbol pazarıyla ilgili olarak araştırılması gereken konulardan biri de
pazara giriş sınırlamaları ve bunun sonuçlarıdır.
Türkiye’de futbol karşılaşmalarının ve özellikle futbol maçlarının hasılatı
kulüplerin temel gelir kalemini oluşturmaktadır. Son birkaç yılda ise futbol
karşılaşmalarından elde edilen gelirden çok daha büyük rakamlar,
karşılaşmaların Tv kanallarından yayınlanması için ödenen ücretlerden elde
edilmektedir. Futbolda yaratılan zenginliğin dağılımının karakteri, dengesizlik
ve sonuçlarının incelenmesi gerekir.
Zenginliğin üretimi ve paylaşımında diğer yapılanma ve firmalar
Futbolun örgütlenmesi sahadaki hakemden FİFA’ya kadar giden bir çıkar
yapısı oluşturmuştur. Futbolla yeni yapılanmalar üretilirken var olan
yapılanmaların da materyal kazanç sağlamaları olasılıkları artmıştır. Futbolla
oluşan ve/veya gelişen yapıların önde gelenleri:
• Stadyum ve çevresinde yiyecek, içecek, giyecek ve bayrak gibi mal
satış yapanlar ki bu satışlar son zamanlarda büyük süpermarketlere de taşındı.
Futbolu inceleme üzerine 33
• reklamcılar: futbolu kullanarak ürün tanıtma ve satmaya çalışanlar.
• Sponsorlar: Takım ve turnuvaları finansal bakımından destekleyenler.
• Takımla, ligle, olaylarla vb ilgili mal ve hizmet satan firmalar;
• Futbol faaliyetlerini destekleyici firmalar (futbol malzemeleri ve
egzersiz ürünleri satanlar).
• Menajerler\ajanlar ve temsilciler.
• Radyo ve Tv: Özel radyo ve Tv’lerin çıkmasıyla, bu ürün mal olarak
pazarlanmaya başladı ve ürünün parasal değerini veren kullanma hakkını aldı.
Böylece maç, yayınlama ve seyretme mülkiyet ilişkileri içinde trilyonlarca
lirayı bulan önemli bir emtia değeri kazandı. Televizyon, futbolu hem büyük
futbol kulüpleri hem de kendisi için altın yumurta yumurtlayan tavuk yaptı.
Takımlara, liglere, örgütlere ve futbolculara tahayyül edemeyecekleri
miktarda mali kaynaklar sundu. Yayın hakları üzerindeki çekişmelere
kaçınılmaz olarak taraf oldu. Yeni yasal düzenlemeler getirildi. Bunun sonucu
olarak, futbolda siyasalın önemi daha da arttı. Ayrıca televizyon yayınları
futbol kulüplerinin geleneksel gelir kaynaklarını kurutacağı korkusunu ve
olasılığı da arttı (bilet satışlarının azalması, reklam, hibe gibi).
• Basın: Günlük gazetelerle futbol endüstrisi arasında başından beri
daima birbirini besleyen karşılıklı bir ilişki olmuştur. Özel futbol gazeteleri ve
dergileri bu ilişkiden çıkıp büyümüştür.
• “Bahis” kurumları ve yasadışı bahis örgütlenmeleri.
• Seyahat ve tourism endüstrileri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder