4 Mart 2014 Salı

Futbol Ve Futbolu İnceleme Üzerine

Futbolu Birde Bu Açıdan Bakalım 


GİRİŞ
İnsan pratiği olarak futbol, tarihsel insan gerçeğini açıklamaya çalışan
bilimsel girişimlerin konusudur. Futbola dair spekülasyonun bittiği yerde,
futbol pratiğini anlamaya çalışan bilim başlar. Bilimsel girişimlerin, sistemli
ve tutarlı ifadesi kuramdır. Dolayısıyla, kuram ve pratikle ilgili olarak,
bilgiçlik taslayan cehaleti yaratan anlayışların bilimde yeri, ancak onları
anlamadır, onları gerçekmiş gibi yansıtma değil. “Futbolda/sporda siyaset
yoktur, futbolun/sporun ideolojisi yoktur, futbol/spor boş zaman faaliyetleri
içindeki oyundur” gibi anlatılar, bu işlenmiş-cehaletin bilgiçlik taslamasıdır
ve incelenmesi gerekir. Futbolla ilgili açıklamaları, “kağıt üzerindeki” teori
veya “laf ebeliği” gibi klişelerle değersizleştirmek, aynı işlevsel çerçeve içine
düşer. Kuram ve pratik, birbirinden bağımsız iki farklı şey değildir. Kuram
pratiğin açıklanmasıdır; düşündüğü ve yaptığı üzerinde düşüncesini
yansıtarak, yaptığını anlamlandıran, anlayan ve geliştirme ve dönüştürme
olanak ve olasılıkları yaratan insanın, mantıklı, sistemli ve tutarlı faaliyetidir.
Bunu yapmayan veya yapmayı boş iş veya gereksiz gören insan ve toplum
gelişemez ve bunu yapanların kulu, kölesi ve “ganimetini topladığı” bağımlı
pazarı olur. Bu pazarın ağzıyla konuşmaya başlayan aydın/akademisyen
serbest-köleler, kişisel çıkarları için veya farkında olmadan “futbol oynanır,
konuşulmaz, futbolun ideolojisi yoktur, herkesin oyunudur, futbola siyaset
sokmayın, futbolda ideoloji olmaz” gibi sözlerle, futbol pazarının ve genel
pazarın ideolojik propagandasını yaparlar. Bu propaganda içerikli açıklamalar
da pazar yapılarını destekleyen kuramsal açıklamalardan çıkartılarak yayılır.
Bu durum futbolu açıklamada kullanılan kuramsal yaklaşımların olduğunu ve
bu açıklamaların bazılarının, aslında açıklamak istediklerini, kasıtlı olarak
veya farkında olmadan, yanlış açıkladığını göstermektedir.
Kapitalizmin “kendisi için ürettiği bilgi ve bilim” ile “kitleler, ötekiler”
için ürettiği bilgi ve bilim ciddi farklılıklar taşır. Her ikisi de kapitalist
ekonomik ve siyasal pazarlar için işlevseldir. Birincisindeki işlevsellik bilimi
kullanarak gelişmeyi anlatır. İkincisindeki işlevsellik “enformasyon toplumu,
bilgi toplumu, serbest rekabet, katılımcı demokrasi, özgürlük, ideolojisiz
futbol, futbolda şiddet ve holiganizm” gibi “yaratılmış” ve “paketlenmiş”
gerçeklerle, kitleleri ve ötekileri yönetme (kullanma, savaştırma, birbirine
düşürme, çalıştırma) için ve akademisyenlerin ilgilerini yönlendirme için
işlevseldir.
Futbolu inceleme üzerine 3
Dolayısıyla, bilim, kuram ve insan pratiği olarak futbolu/sporu örgütlü
insan pratikleri içine yerleştirmeyle başlar. İnsan, maddi ve düşünsel hayatını
üretirken, doğal ve yaratılmış gereksinimlerini karşılamak için varolan
pratiklerini geliştirir ve yenilerini ekler. Futbol bu pratiklerden biridir.
Dolayısıyla, futbol, belli yer ve zamanda, belli koşullarda, belli tarihi geçmişi
olan insan etkinliğidir. Bu nedenle, futbolu anlamada, futbolu örgütlü insan
pratiğindeki konumunu belirleme futbolun insan yaşamında oluşumunun
anlaşılmasını, yani futbol tarihini gerektirir.
Bu tarih, okullardaki tarih kitaplarındaki tarih gibi, olaylar silsilesini
sunan kronoloji değil, futbol denenin üretim ve ilişki tarzının tarihsel
doğasının anlaşılmasıyla anlamlı bir tarih olabilir. Dolayısıyla, futbolu ve
tarihini anlama, onu oluşturan yapıyı, bu yapıyı oluşturan ve değiştiren
örgütlü bağlamda yaşamını üreten insanı “futboluyla” anlamadır.
Futbolu üretme ilişkileri örgütlü yerler ve zamanda olur. Bu ilişki ile insan
sürekli olarak kendini, ilişkilerini, ilişkileri, gerçekleri, yaşamı ve yaşamla
ilişkili birçok şeyi de yürütür ve sürdürür. Böylece hem yaşayan kendini hem
de içinde ve ilişkide bulunduğu egemenlik ve mücadele yapılarını yeniden
üretir. Futbolu oynarken, seyrederken ve konuşurken, sadece bir oyun veya
seyir sınırı içinde hapis kalmaz; aksine, oluşmuş olan ve oluşan kendini,
dışını, ilişkileri ve ilişkilerini kurar ve sürdürür; kendini ve dışını sürekli
yeniden üretir; kendini ve diğerlerini örgütlü yer ve zamanlarda bulduğu,
yerleştirildiği ve yerleştirdiği yerlerde tanımlayarak yeniden-tasdik eder;
tanımlanmış olanı inşa edilmiş “bizleri ve onları” yeniden-yerlerine yerleştirir.
Yukarıdaki sunumdan açıkça görülebileceği gibi, futbolu inceleme,
yaşamın yeniden üretimi içinde “futbol” denilen pratiği tarihsel yer ve zaman
içinde anlamaya çalışmadır. Bu makalede, bilimsel inceleme yapma
bağlamında futbolu anlamanın neleri içerdiği üzerinde durulacaktır. Bunu
yaparken benimsenen kuramsal yaklaşıma göre, futbol, yıldız gladyatörlerin
kiralandığı uluslararası alanda iş yapan dev sermayenin (büyük olasılıkla
bazıları, kara para aklayan ve diğer işler yapan mafyanın) egemenliğinde
yürütülen ticari bir faaliyettir. Diğer birçok insan pratiğinde olduğu gibi,
futbol da, hem önceki tarihsel yönetimsel faaliyetlerin hem de geleneksel
oyunun parçasıydı. Kapitalist güç (iktidar) futbolu hem yönetimsel faaliyet
olarak yeniden biçimlendirdi hem de, halkın ortak mülkiyetindeki konumunu
da, futbolu sokaktan alarak, kendi özel mülkiyetine geçirdi. Bunun yanında,
futbol, "iş dışı eğlence ve dinlenme" zamanının kapitalist sermaye tarafından
kolonileştirilmesine en somut bir örnektir. Bu kolonileştirme hem ekonomik
4 İrfan Erdoğan
çıkar hem de bilinç yönetimi ve ideolojik egemenlik bakımlarından kapitalist
sınıfa büyük faydalar sağlamaktadır. Futbol toplumda hem sınıf farkını hem
de sınıf içindeki cinsiyet farkını üretir; hem ekonomik hem de ideolojik bir
görev görür. İzleyen kitleler için sirkteki deşarj görevi gören futbol, “ekmek
ve sirk politikalarını” ve “böl, düşmanlık ve ırkçılık işle, birbirine düşür ve
yönet politikalarını” işler ve popülerleştirir.1 Topun arkasından koşuşturanlar
dahil, olası her şey araç olarak kullanılarak, rekabetçi bireycilik, birlik ve
beraberlik, milliyetçilik, cinsiyet farkını destekler; ideolojisizlik fikrini işler;
kendini güçlüyle özdeştirme ve vekaleten ezmeden zevk almayı yaygınlaştırır;
“iyileri kiralayan güçlüler kazanır” düşüncesi yerine, “iyiler kazanır” masalını
yayarak “kazanmayan kötüdür, beceriksizdir, yeteneksizdir ” gibi düşünceleri
popüler yapar. Futbol gösterisi, aynı zamanda, birçok şirketin reklam yapmak
için geniş kitlelere ulaştığı yoldur. Futbol yayını ile hem futbol kulüpleri hem
de televizyon şirketleri büyük gelirler elde ederler. Televizyon çıkıncaya
kadar profesyonel futbol gazete ve ardından da radyo tarafından canlı
tutuluyordu. Büyük ticari değere sahip değildi. Televizyonla birlikte, seyirfutbolu
stadyumdan evlere, kahvelere, birahanelere ve birçok türdeki eğlence
yerine taşındı. Televizyonla ve kitle tüketimi için tüketim kültürünün
yaygınlaştırılması gereksiniminin artışıyla birlikte, futbolda sönük yıldız
sistemi milyarlık uluslararası yıldızlık sistemine dönüştürüldü. Profesyonel lig
futbolu kısa zamanda oyunculara milyonlarca dolar ödeyen ve milyarlarca
dolar para kazanan bir ticari alan oldu. Futbolun örgütlü yapısı ve futbolda
yapısal ilişkiler, profesyonelleşme ve uluslararasılaşma, kapitalist toplumun
sömürgen yapısına benzer. Seyretmenin ödülü, (kimin için nasıl bir ödül)
izleyicilerin tüketim mallarına ödediği yüksek fiyatlarda ve vergilerde yansır.
Aynı zamanda, her profesyonel spor gibi futbol da, futbolla ilişkili olmayan
oyuncak, giyecek, yiyecek, içecek ve eğlence endüstrilerinin palazlanmasına
yardım eder.
Makalede pozitivist gelenek dışında, futbol irdelendi ve futbolu inceleme
tasarımlarında içeriksel karakterin nasıl olması gerektiği üzerinde duruldu.
Makalenin temel amacı, futbolla ilgili incelemelerin üzerinde durması gereken
temel konuları ve öğeleri sunmak ve irdelemektir. Bu makalede, egemen
yaklaşımların sınırlı ve yetersiz açıklamalarının ötesine geçip, futbolu daha
anlamlı olarak açıklama yolları sunuldu, çünkü, makalenin temel varsayımına
göre, futbolu sadece eğlence, boş zamanı değerlendirme ve taraftar
davranışları içine sıkıştıran yaklaşımlar hem yetersiz hem de yanlış
yönlendiricidir. Futbol belli ekonomik ve onu destekleyen ve ondan beslenen
siyasal, kültürel ve ideolojik amaçları gerçekleştirmeye yönelik örgütlü
etkinlikler bütününü anlatır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder